Böl.11: Dünyayı değiştiren güç
Tüm dünyayı değiştiren ve dünyayı Tanrı’nın krallığına hazır hale getiren iki tanık vardır. Onlar kimdir ve sırları nedir?
Bizim metnimiz
Hızla ilerliyoruz ve 11. bölüme ulaştık.
Tapınak
(Parşömen hakkında) anlamamız gereken ilk şey tapınaktır. Tapınak Tanrı’nın varlığının bir resmidir. Eski Antlaşma’da bu Aden bahçesi ya da bir binaydı, ama Yeni Antlaşma’da bu İsa ya da kilise de olabilir. Eski Antlaşma’da asıl amaç kurban sunmak olsa da, artık buna gerek yoktur. Bunun yerine Tanrı’nın istediği tapınanlardır. Tanrı’ya sadık olmalıyız. Bunun ne anlama geldiği iki tanıkla gösterilir.
Tanıklar
Bunu kısa kesiyorum: İki tanık kilisedir.
İsa’nın yaşam tarzını izleyen iki tanık:
- alçakgönüllü davranırlar
- otorite içinde hareket ederler
- İsa’nın öldüğü yerde ölürler.
- insanlar öldüklerinde rahatlarlar
- dirilirler
- cennete yükseltirler
Bu İsa’nın birebir eşleşmesi değildir ancak kilise İsa’nın gittiği yoldan gitmelidir. Kilise üyelerinin zulüm görerek ölmesi gerekmez, ancak hayatımızdan bile vazgeçmeye istekli olmalıyız.
Ve İsa’nın çarmıhtaki ölümü nasıl bir yenilgi gibi görünüyorsa, kilise için de öyle değildi. Canavar onları ancak tanıklıklarını tamamladıklarında yenebilir ve ölümlerinin kendisi en büyük tanıklık olacaktır (Samson’la bir paralellik bile olabilir).
İki tanık Musa’yı (sudan kana) ve İlyas’ı (yağmur yok, gökten ateş) örnek almıştır. Ancak tüm belirtiler ve yetki Musa ve İlyas’ın zamanında olduğu gibi bir fark yaratmadı. Değişim onlar öldüklerinde ve Tanrı onları tekrar dirilttiğinde geldi. Onlar öldüklerinde ve Tanrı onları kutsadığında, insanların çoğu yaşamlarını gerçekten Tanrı’ya çevirdiler.
Bu, Tanrı’nın tüm insanları zulümle öldüklerinde dirilteceği ve onları cennete yükselteceği anlamına mı gelir? Bu resme biraz daha geniş açıdan bakmamız gerekir. Bir söz vardır: Şehitlerin kanı kilisenin tohumudur. Tanıklık etmek için yaşamlarımızı korumamız gerekmez. Biz gitsek bile kilise devam edecektir. Zamanı geldiğinde Tanrı bizi çağıracaktır.
Yansıma
- Neden Tanrı ile zaman geçiriyorsunuz? Bundan ne bekliyorsunuz?
- Tanrı’yla geçirdiğiniz zamanın ne kadarı sizinle ve size yakın olan insanlarla ilgili? Ne kadar zaman: Tanrım benimle ne istiyorsan yap, beni nereye göndermek istiyorsun, seni nasıl yüceltebilirim?
- İnsanlar İsa’yla alay ettiğinde ne hissediyorsunuz? Ne yapıyorsunuz? Nasıl tepki veriyorsunuz?
- Dünya İsa’yla ve kiliseyle alay ederken alçakgönüllü olabilir ve bir Hıristiyan olarak hatalarınızı kabul edebilir misiniz? Böyle bir durumda nasıl daha güçlü olabilirsiniz?
- Bugün bile Tanrı’nın gücüne ve doğaüstü müdahalesine inanıyor musunuz? Bunun bir fark yarattığını deneyimlediniz mi?
- Dua ya da duyuru yoluyla değil de göze çarpmayan bir şekilde gelen şifa ve onarımı deneyimlediniz mi?
- İsa için ne kadar ileri giderdiniz? İnancınız yüzünden öldürülürseniz ne olur?
- Öldüğünüzde tanıklığınızın tamamlandığına inanıyor musunuz? Kilisenin hangi bölümü yalnızca size bağlıdır?
- Şehitlerin kanı kilisenin tohumudur. Buna inanıyor musunuz? Bunun gerçekleştiği örnekler biliyor musunuz?
- İki tanık ile ilk kilisenin işleyişi arasında bir paralellik görebiliyor musunuz?
- Sizin için kendi yaşamınızdan daha önemli olan nedir?
- Sizce kilisenin dünyayı değiştirme potansiyeli var mı?